2025’te “İlk Evim” Kampanyasıyla % 1,20 Faizli Konut Kredisi Geliyor: Düşük Gelirliler İçin Ev Sahibi Olma Fırsatı
2025 yılında, ilk kez ev sahibi olacak vatandaşları hedefleyen ve kamu-bankaları aracılığıyla yürütülmesi planlanan yeni bir konut kredisi kampanyası gündeme geldi. İlk Evim Kampanyası adıyla hazırlanan bu destek paketinde, faiz oranının % 1,20 düzeyine çekilmesi öngörülüyor. Vade süresi ise 15 yıl (180 ay) seviyesine çıkabilir. Kampanya, özellikle kiracı konumundaki dar ve orta gelirli vatandaşlar için “kira öder gibi ev sahibi olma” imkânı sunmayı amaçlıyor. Başvuru şartları, hangi bankaların yer alacağı ve uygulamanın ne zaman başlayacağı gibi detaylar henüz kesinleşmemiş olsa da, devletin sosyal konut üretimi ile birleştirdiği strateji çerçevesinde bu desteğin yakında hayata geçirilmesi bekleniyor.

2025 yılı içinde kamuoyuna sunulması beklenen “İlk Evim” kampanyası, ev sahibi olma hayali kuran fakat yüksek kira ve konut fiyatları nedeniyle zorluk yaşayan vatandaşlara yönelik bir adım olarak öne çıkıyor. Kampanyanın en dikkat çeken unsuru faiz oranının % 1,20 olarak belirlenmesi ve yaklaşık 15 yıllık vade seçeneğinin sunulabilmesi.
Kampanyanın içeriği
Devlet kaynaklı açıklamalara göre, ilk kez konut alacaklara özel bir kredi paketi hazırlanıyor. Kampanya kapsamında:
Faiz oranının % 1,20 düzeyinde olması planlanıyor.
Kredi vadesinin 10 yıl (120 ay) yerine 15 yıl (180 ay) kadar yükseltilebilmesi bekleniyor.
Başvuru hakkı yalnızca daha önce evi olmayanlara tanınacak.
Uygulamanın “ev alımını kolaylaştırma” amacıyla dar ve orta gelirli kesimlere yönelik olduğu vurgulanıyor.
Kimler yararlanabilecek?
Kampanyaya ilişkin açıklamalarda şu kriterler üzerinde duruluyor:
Kredi başvurusunda bulunan kişinin ya da eşinin ya da 18 yaş altındaki çocuklarının adına kayıtlı konutu bulunmaması.
Satın alınacak konutun alınacağı şehirde, başvuru öncesinde son bir yıl içinde konut satışı yapılmamış olması gibi sınırlamalar olabilir.
Hisseli bir konuta sahip olunması durumunda, söz konusu hissenin % 50’yi geçmemesi gibi şartlar da gündemde.
Kredinin “ilk evim” niteliğinde olması, yani yatırım amaçlı ikinci veya üçüncü konut alımlarında bu destekten yararlanılamaması bekleniyor.
Kampanyanın hedefleri
Hazırlık aşamasında olan bu kredi desteğiyle birlikte devletin hedefleri arasında şunlar bulunuyor:
Konut edinimini kolaylaştırarak kira yükünü düşürmek ve vatandaşların kendi evine ulaşmasını sağlamak.
Konut arzını artırmak, sosyal konut üretimini hızlandırmak ve özellikle dar gelirli grupları kapsayan programları genişletmek.
Yatırım amaçlı konut alımlarını sınırlayarak, esas ihtiyaç sahibi olan bireylere yönelik destek mekanizmalarını güçlendirmek.
Böylelikle kiralık konut pazarındaki baskıyı hafifletmek ve konut sektörünün dengeli bir şekilde büyümesini sağlamak.
Başvuru süreci ve tarihler
Henüz kampanyanın kesin başvuru tarihi duyurulmuş değil ancak çeşitli medya yansımalarında “önümüzdeki günlerde” ya da “yakında açıklanacak” şeklinde ifadeler yer alıyor. Başvuru için ilgili bankaların (özellikle kamu bankalarının) devreye gireceği, mevzuat düzenlemelerinin ve Meclis gündeminin tamamlanmasının ardından uygulamanın başlayacağı belirtiliyor.
Dikkat edilmesi gereken hususlar
Kampanyadan yararlanmak isteyenler için şu hususlar önem taşıyacak:
Başvuru öncesinde ev sahibi olup olmadığınızın durumu araştırılmalı.
Konutun alınacağı şehir, önceki satış geçmişi ve satıcının durumu gibi kriterler dikkatle incelenmeli.
Uzun vade (örneğin 15 yıl) avantaj olsa da toplam ödenecek tutar açısından bir değerlendirme yapılmalı.
Faiz oranının % 1,20 olarak açıklanması önemli olsa da diğer banka maliyetleri (ekspertiz, ipotek, sigorta vs.) kampanya özelinde netleşmeli.
Kampanyanın kapsamı, hangi banka ve finans kuruluşlarının dahil olduğu, kredi tutarları ve ipotek oranları gibi detaylar resmi açıklama ile kesinleşmeli.
Kampanyanın etkileri
Bu tür bir girişimin hayata geçmesi halinde, şu etkiler beklenebilir:
Ev sahibi olamayan çok sayıda vatandaş için yeni bir finansman kapısı açılmış olacak.
Konut talebinin artmasıyla birlikte inşaat ve gayrimenkul sektöründe canlanma yaşanabilir.
Kiralama piyasasında bir miktar rahatlama oluşabilir çünkü kiracıların ev alma yönünde adım atması bekleniyor.
Öte yandan düşük faizli kredilerin talebi artırması halinde konut fiyatlarında yeniden yukarı yönlü bir baskı oluşma riski de bulunuyor; dolayısıyla kampanyanın uygulama detayları kritik olacak.